ümmet — is., din b., Ar. ummet Hz. Muhammed e inanarak, onun yaptıklarını ve söylediklerini uygulayarak çevresinde toplanan Müslümanların tümü Allah ım, sen koru Muhammed ümmetini bu eşkıyanın zulmünden … Çağatay Osmanlı Sözlük
ümmet — (A.) [ ﺖﻡا ] ümmet, bir peygambere bağlı olanlar … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ÜMMET-İ KAİME — Hakşinas, doğru, doğrudan ve Allah için kalkan, müstakim ve âdil ümmet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EBRÂR-I ÜMMET — Ümmetin iyileri. Hayırlıları … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HABR-ÜL ÜMMET — Ümmetin âlimi, meşhur âlim … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KÜBERA-YI ÜMMET — Ümmetin uluları, büyükleri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İCMA-İ ÜMMET — Ist: Aynı asırda yaşamış olan İslâm âlimlerinden müctehid olanların, şeriatın bir mes elesi hakkında verilen hükümde birleşmeleridir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİLLİYET — Ümmet. Aralarında din, dil ve tarih birliği olan topluluktaki hâl. Millet olma. Aralarında maddi mânevi birlik ve beraberlik râbıtaları bulunan topluluktaki vasıf. (Milliyetimiz bir vücuddur. Ruhu, İslâmiyyet; aklı, Kur ân ve imândır.)(Kimin… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÜMEM — (Ümmet. C.) Ümmetler. Milletler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EBVÂB-I SEMÂ — Semâ kapıları, gök kapıları.(78. surenin 18. ve 19. âyetlerinin tefsirinden bir kısmıdır: O fasl günü o gündür ki, sura üfürülür. Yani sur üfürülünce siz ölüler uykudan uyanır gibi uyanır kalkarsınız da, (sure: 17, âyet: 71 mantukunca) her ümmet… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük